
Misyon Sahibi Bir Lider: Seçkin Çağlın ve Rüya Takımı
Cenoa'nın Eş CEO'su Seçkin Çağlın'ın lisedeki ilk heveslerinden Cenoa ile finansal inovasyonda bir lider olmaya uzanan yolculuğunu keşfedin. Stanford GSB'de MBA Adayı '24 Utku Dalan'ın kaleminden, finansal kapsayıcılık ve teknolojik çözümler için bir vizyon şekillendirmek üzere finans sektörünün zorluklarını aşarken yaşadığı deneyimleri öğrenin.

“Seçkin Çağlın'ı Tanıyın!
Hayal Takımıyla Misyonunu Hayata Geçiren Lider”
Seçkin Çağlın, dijital dolar kullanarak yüksek getiri elde edebileceğiniz, basit ve uluslararası bir süper cüzdan olan Cenoa'yı kurmuştur. Bu platform, kullanıcıların makroekonomik dalgalanmalara ve enflasyona karşı birikimlerini koruyarak zenginliklerini artırmalarını sağlamaktadır.
İçeriğimizde, Çağlın ve meslektaşı Miray'ın, onun yolculuğu, girişimcilik anlayışı ve Cenoa'nın iş kültürü hakkındaki düşünceleri kapsamlı bir şekilde anlatılıyor. Okumaya devam edin!
Seçkin Çağlın ve Cenoa'nın Hikayesi
Seçkin Çağlın, lise yıllarından itibaren kendine girişimcilik alanında bir yol çizme hayali kuran biri. Bu hayal onu, Türkiye'nin önde gelen üniversitelerinden birinde Bilgisayar Bilimleri bölümünde eğitim almaya itmiştir. Mezun olduktan sonra, stratejik ve metodik düşünme yeteneğini geliştirebileceği McKinsey şirketine katıldı. McKinsey'de kazandığı deneyim, onun Stanford GSB'de MBA programına kabul edilmesine ve burada liderlik yeteneklerini geliştirip insan yönetimi konusundaki bilgisini artırmasına olanak tanımıştır.
Stanford GSB sonrasında Seçkin, McKinsey'de yükselerek Proje Yöneticisi görevine getirilmiş, daha sonra Türkiye'nin önde gelen finans kuruluşlarından Garanti Ödeme Sistemleri'nde CMO ve CDO olarak çalışmaya başlamıştır. Burada, 25 milyonu aşkın geniş bir müşteri kitlesine hizmet veren işletmenin liderliğini üstlenmiş ve aynı zamanda şirketin pazarlama ve dijital stratejilerini yönetmiştir. Garanti'deki çalışmaları, özellikle bankacılık hizmetlerine erişimi olmayan milyonlarca insan için yenilikçi çözümler geliştirerek, finansal kapsayıcılığa olan ilgisini arttırmıştır. Bu ilginin bir sebebi de kendi kişisel geçmişinden kaynaklanıyordu. Kendi büyüme hikayesi de benzer zorluklarla dolu olduğundan, bu konularla kişisel bir bağ kurmuştur.
Seçkin Çağlın'ın girişimcilik hikayesi, geleneksel finans kurumlarının finansal kapsayıcılık alanındaki eksikliklerini görmesiyle başladı. Bireylerin sermayeye erişimini kolaylaştırarak, yatırımlarını enflasyon ve siyasi istikrarsızlık gibi dış etkenlerden koruyacak yenilikçi bir çözüm hayal ediyordu.
"Hatta taksi şoförleri bile günlük kazançlarını TL'den dolara çevirmek için döviz bürolarının önünde kuyruk oluyordu... Aileler, maaşları enflasyona ayak uyduramadığı için çocuklarının okul ücretlerini ödeyemez hale geliyordu."
Genç yaştan itibaren blockchain ve stabil kripto paralar gibi yeni teknolojilerle değişime önderlik etme arzusuyla yanıp tutuşan Seçkin, Türkiye'nin önde gelen finans kurumundaki işinden istifa etti. Hedefi, finansal durumunu korumak ve geliştirmek olan bir girişimcilik yolculuğuna atıldı.
Seçkin Çağlın'ın Gözünden Kuruculuk Heyecanı
Seçkin, kesinlikle kendi alanını ve tutkusunu bulmuşa benziyor. Ağzından dökülen ilk sözler, onun bu işe olan adanmışlığını ve odaklanmışlığını net bir şekilde ortaya koyuyor: “Seçtiğim problem alanı üzerinde çalışmak ve bu alanda çözümler üretmek için kendimi adamak.” Bu ifade, tek başına bile onun bağlılığını ve kararlılığı hakkında çok şey söylüyor.
Açıkçası, onun, Türkiye'nin hareketli şehirlerinden Nijerya'nın uçsuz bucaksız arazilerine ve Arjantin'in canlı sokaklarına kadar uzanan kıtalarda milyonlarca insanın sorunlarını ele alma ve çözme konusundaki kararlılığı gerçekten de ilham verici. Onu dinlerken, sözlerinin arkasında bir ilham kaynağı olduğunu hissedebilirsiniz. Seçkin'in bu girişimde sadece yer almadığı, ona gerçekten kendini adamış olduğu açık. Bulunduğu alan onun için bir tutku! Dahası, seçtiği sektör sadece çekici değil, aynı zamanda büyük potansiyel ve fırsatlarla dolu.
Kurucu ortak nasıl seçildi ve ekip nasıl oluşturuldu?
Seçkin ve Emre, ikisi de Türkiye'den Stanford GSB mezunu, ortak değerler ve liderlik felsefeleri sayesinde bir araya geldiler. Ortak hedefleri ve birbirini tamamlayan yetenekleri, kurucu ortaklıklarını güçlendirdi. Takımın genişletilmesi sürecinde, misyona uyum en önemli öncelikti. Sadece profesyonel olarak değil, kişisel olarak da vizyonlarına tutkuyla bağlı bireyleri aradılar ve "Bu sorun sizi bizim kadar heyecanlandırıyor mu?" diye sordular.
Özerkliği ön plana çıkaran ekip kültürleri, profesyonellerin "Şampiyonlar Ligi" gibi, küçük bir grubun büyük etkiler yaratmasını hedefliyor. İşe alım sürecinde strateji ve samimiyeti bir araya getirerek, ortak misyon, değerler ve vizyona odaklanıyorlar.
Seçkin ile daha önce profesyonel olarak tanışan Miray, ekibin kolektif gücüne ve çözmeyi amaçladıkları anlamlı soruna ilgi duydu. Yeni teknoloji ve düzenlemeler ile ilgili zorlukların farkında olsa da, ekibin dayanıklılığına inancı tamdır. Onun için asıl önemli olan, zorluklara karşı ekibin kararlılığıydı.
Seçkin'in liderlik tarzında göze çarpan beceriler nelerdir?
Seçkin'in liderlik stilinde öne çıkan yetenekler, stratejik anlayış ile derin empatiyi birleştirmesidir. Danışmanlık geçmişiyle yapısal problem çözmede üstün başarı gösterir. Miray, Seçkin'in sadece tartışma uğruna değil, şirket hedeflerini uygulamak adına en uygun soruları sorma yeteneğini vurgulayarak eleştirel düşüncesinin altını çizer.
Seçkin, analitik becerilerinin yanı sıra liderliğin duygusal yönlerinin de farkındadır. Yüksek EQ'ya sahip olan Seçkin, dikte etmez, ikna eder ve başkalarının bakış açılarını önemser. Gerekli olduğunda pratik çözümler üretir, ekibine güven duyar ve esneklik sağlar. Garanti'de edindiği deneyim yönetim becerilerini daha da geliştirmiştir.
Sorduğumuzda, Seçkin de Miray'ın gözlemlerini teyit etmiştir. Hizmetkar liderlik anlayışını benimseyen Seçkin, her zaman ekibinin iyiliğini ve gelişimini ön planda tutar. Stratejik uyuma değer verirken uygulama konusunda da ekibine esneklik sağlar. Kısacası, onun liderlik tarzı hem strateji hem de empatinin bir birleşimidir.
Karşılaşılan En Yaygın Problemler ve Çözümleri
Seçkin'in sürekli mücadele ettiği en önemli konu, odaklanma ve önceliklendirme arasında doğru dengeyi kurmaktır. Takımı, yoğun bir çalışma prensibiyle hareket etse de, sık sık farklı alanlara açılıp çalışmalar yaparken hatalar da meydana gelebiliyor. Seçkin, koydukları hedeften sadece yarısının çeyreğine kadar başarılabildiğini içtenlikle kabul ediyor. Bu dinamikte önemli bir faktör! Çünkü takımın kaynaklara erişimin daha kolay olduğu kurumsal teknoloji şirketlerindeki geçmiş deneyimlerinden kaynaklanıyor.
Şimdi, daha sınırlı bir teknoloji iş gücüyle, sağduyulu hedef belirleme ve odaklanmış uygulamanın gerekliliği öne çıkıyor. Seçkin, genellikle fazla iddialı hedefler koyduklarını kabul ediyor. Her ay kendilerini gerçekçi olmaya çağırsalar da eski alışkanlıklardan kolay kolay vazgeçilmediği için bu durum stres ve gerginliğe yol açabiliyor. Fakat bu durumun farkında olmak işin umut verici olan tarafı. Bu problemin farkındalar ve hırs ile ulaşılabilir hedefler arasında bir denge kurarak yaklaşımlarını iyileştirmek için aktif bir şekilde çalışıyorlar.
Seçkin'in İletişim ve Şirket Kültürü Oluşturma Stratejileri
Seçkin, kültür ve değerlerin temel bir rol oynadığını vurguluyor. Şirketin kuruluşundan itibaren Seçkin, kurucu ortağı ile birlikte tüm ekibin ana değerlerine uyum sağlamasını önceliklendirdi. Bu uyum teknik kurucu ortaklara kadar uzandı ve hatta işe alım süreçlerindeki önemli bir kriter haline geldi. Seçkin için şirket kültürünü güçlendirmek adına düzenlenen etkinlikler önemli bir rol oynuyor. Her iki ayda bir gerçekleştirilen düzenli toplantılar, takımın bir araya geldiği önemli anlar olarak işlev görüyor ve her bir toplantı, şirketin vizyonu ve misyonunun hatırlatılmasıyla başlıyor. Bu etkinlikler, temel değerlere olan bağlılığın, işe alım süreçlerinden iç iletişim platformlarına kadar her alanda, şirket vizyonunun her zaman üst sıralarda yer aldığını açıkça gözler önüne seriyor.
Miray ise Seçkin'in şirket kültürüne yaklaşımını anlamak için başka bir bakış açısı sunuyor. Ona göre organizasyondaki her şeyin, özellikle de iletişimin, şirket kültürünü yansıttığına inanıyor. Seçkin'in iletişim yöntemi, hazırlıklı oluşu ve net yönergeler sağlaması ile kendini belli ediyor. Çünkü ikna edici argümanlar, değişime açık olma ve uyum sağlama konusunda karşılıklı saygı ve iş birliği ortamı yaratıyor. "Rüya takımları" oluşturmaya ve en iyi yetenekleri çekmeye odaklanmak, kültürel temelin öneminin altını çiziyor. Özetle, Seçkin'in liderliği ve ekibin kolektif çabalarıyla birleşerek hem yüksek hedefler koyan hem de gerçekçi bir kültür oluşturmayı başarmış.
Seçkin'in gençken kendisine verebileceği en önemli tavsiye ne olurdu?
Seçkin, genç GSB'li halinden bahsederken en önemli tavsiyelerinin risk almayı benimsemek ve kalbinin sesini dinlemek olduğunu söylüyor. "O zamanlar sık sık aşırı analiz yapıp 'mükemmel' karar vermeye çalışırdım." diyor.
Genç Seçkin'i konfor alanından çıkmaya teşvik ediyor: "Kalbini takip et, seni heyecanlandıranın peşine düş ve her zaman uzun vadeli düşün. 'Boşa geçen yıllar' düşüncesi ya da kendi kendine koyduğun zaman çizelgeleri seni engellemesin. Cesur olmak acele kararlar vermek değil, bilinmeyenin potansiyelini kucaklamaktır. Hayatın kilometre taşlarını aşmak için acele etme. Bazı inanışların aksine, hayat 35'te bitmiyor, o zamana kadar zengin olmak ya da emekli olma zorunluluğu yok."
"Hayatta her anın geldiği bir zaman vardır ki geçmiş geride kalır ve gelecek açılır. Bu bilinmeyene yüz çevirdiğiniz andır. Bazıları bildiklerine döner. Bazıları belirsizliğe doğru yürür. Hangisinin doğru olduğunu söyleyemem. Ama hangisinin daha eğlenceli olduğunu söyleyebilirim."
GSB günlerinde kendisine de ilham veren Philip Knight'ın bir sözüne atıfta bulunarak, "Bilinmeyen kapıya yönel. Mutluluğa ve başarıya genellikle daha az izlenen yollar götürür. Bugün risk olarak gördüğümüz şeyler yarın değişebilir. Hepsi görecelidir. Öyleyse, kavramlarınızı zorlayın ve unutmayın, daha fazla risk genellikle daha fazla ödül getirir.
Seçkin, "Gençliğime, özellikle GSB yıllarındaki ilk yıllarıma tavsiyede bulunacak olsaydım bu tavsiye riskleri kucaklama ve kalbinin sesini dinleme esasına dayanırdı." diyor. "O günlerde, kendimi sık sık aşırı analiz yaparak 'mükemmel' kararlar vermeye çalışırdım," diye ekliyor.
Genç Şeçkin'e tavsiyede bulunarak onu konfor alanından çıkmaya teşvik ediyor: "Kalbinin sesini dinle, seni heyecanlandıran şeylerin peşinden git ve her zaman uzun vadeli düşün. 'Boşa geçen yıllar' kavramı ya da kendi koyduğun zaman çizelgeleri seni engellemesin. Cesur olmak acele kararlar vermek değil, bilinmeyenin potansiyelini kucaklamaktır. Hayatın kilometre taşlarına ulaşmak için acele etme.
Hayatın kilometre taşlarını aşmak için acele etme. Bazı inanışların aksine, hayat 35'te bitmiyor, o zamana kadar zengin olmak ya da emekli olma zorunluluğu yok.
Her hayatta, geçmişin geride kaldığı ve geleceğin açıldığı bir zaman gelir. İşte o an, bilinmeyenle yüzleşmek için döndüğün andır. Bazıları, zaten bildiklerine geri döner. Bazıları ise belirsizliğe doğru yürür. Hangisinin doğru olduğunu söyleyemem. Ama hangisinin daha eğlenceli olduğunu söyleyebilirim.
GSB günlerinde kendisine de ilham veren Philip Knight'ın bir sözüne atıfta bulunarak, "Bilinmeyen kapıya yönel. Mutluluğa ve başarıya genellikle daha az izlenen yollar götürür. Bugün 'risk' olarak algıladığımız şeyler yarın değişebilir. Her şey görecelidir. Bu yüzden kavramlarınızı sorgula ve unutma, daha fazla risk genellikle daha büyük ödüler getirir.